Geçmişe Uyanmak

Sürekli bir şeyleri sahiplenir, onlara sıkı sıkıya tutunma eğilimi gösteririz. Bu bir alışkanlık ya da düşünme şekli olabilir. Bazen tutunduğumuz şeyleri sorgulamayı bırakır, doğruluğunu, yararını düşünmekten kaçarız. Öyle ki istemeden de olsa zihnimiz geçmiş düşüncelerle savaşırken yaptığımız tek şey daha fazla düşünmek olur. Bu düşünceler; pişman olduğumuz ve kendimizi kötü hissettiren anılar, daha iyisini yapabileceğimiz tecrübeler, birine söyleyemediğimiz yarım kalan cümleler ya da kaybettiğimiz fırsatlar olabilir.

Geçmişe takılmak sadece kötü anılara odaklanmaktan ibaret değil. Çok mutlu olduğumuz anılarına tutunup sürekli onları düşünmek, çocukluğa dönme isteği, sadece eski arkadaşlarla görüşmek, her konuşmada anıları yad etmek veya kendimizi şu an ile kıyaslamak da geçmişe takılı kalmanın bir şeklidir. Zamanımızın çoğunu geçmişe ayırırken bugünü kaçırır, sürekli dünde yaşarız. Şu anı kaçırmamak ve gelecek fırsatlara açık olmanın yolu ise geçmişi geride bırakmaktan geçiyor.

Bırakmak deyince ilk akla gelen tamamen vazgeçmek, hayattan, akıldan silmek oluyor. Bunun mümkün olup olmadığını sorgulayıp mesafeli davranıyoruz. Tüm düşünceleri, anıları bir anda bırakmak tabi ki mümkün değil. Bırakmak asla düşünmemek, unutmak ya da yok etmeye çalışmak değil. Bırakmak; olanları değiştiremeyeceğini kabul edip varlığından duygusal ya da fiziksel olarak etkilenmemek, düşüncelerin akla geldiğinde rahatsız etmeyecek seviyeye gelmesidir.

●Fark Et: Niyetini Hisset

İlk adım farkındalık ile başlıyor. Geçmişe takılı kalmak ya da anı yaşayıp gelecek için adım atmak arasında bir tercih yapmalısın. Kendine sor: Geçmişte takılı kalmak istemenin sebebi ne? Geçmişi düşünmek, orda yaşamak sana daha kolay, daha güvende mi hissettiriyor? Hiçbir beklentiye girmeden ve kendini yargılamadan hissettiklerini, duygu ve düşüncelerini fark et. Sadece izle. Bunları düşünmek sana nasıl hissettiriyor? Bırakmaya hazır mısın ve bırakmayı gerçekten istiyor musun?

●Sorumluluk Al

Takılı kaldığın düşüncelerde suçladığın birileri varsa ya da kendini suçluyorsan, “böyle yapabilirdim, şöyle olabilirdi” diyerek sık sık hayıflanıyorsan biraz sorumluluk al ve ihtimallerden, olasılıklardan sıyrılıp gerçeklerle yüzleşmeyi dene. Kendini o zamanın şartlarına göre değerlendir. Öyle hissediyordun, öyle olması gerekiyordu ve öyle adım attın. Bunları düşünüp kendini yargılayarak olayları değiştiremeyeceğini kabul et.

●Geçmişten Öğren ve İleriye Bak

Hayatta deneyimlediğimiz her şey bize kendimiz ve başkalarıyla ilgili bir şeyler öğretir. Korku, acı, üzüntü ve hayal kırıklığı yaşamak kötü deneyimlermiş gibi görünebilir. Bu kötü deneyimlerden öyle sonuçlar çıkarırız ki her zaman kötü olacağını düşünür, tekrar denemeye mesafeli davranırız. Eğer öğrenmeye hazırsan iyi ya da kötü tüm deneyimler daha iyisini yapabilmek için bir fırsat, yeni durumlar için bir rehber niteliğinde. Tüm deneyimlerin senin şu an ki sen olmanı sağladı ve seni bugüne hazırladı. Gelecek için yeni deneyimlere açık ol ve ilerle.

Hayatta birçok fırsatın olduğunu ve büyümek için belirli bir sınırın olmadığını fark ettiğinde her zaman en iyi seçenekleri bulabilir, en iyi seçimi yapabilir ve istediğin hayatı yaşayabilirsin.